
Kenevir Tohum Yağının Mide Ülserine Karşı Etkilerinin Araştırılması
Proje Durumu: Devam Ediyor
Proje Yürütücüsü: Doç. Dr. İrfan ÇINAR
Proje Kodu: KÜ-İHT/GTÜHIZDES-2024/06
Proje Bütçesi: 150.000,00 TL
Proje Başlama Tarihi: 17.02.2025
Proje Süresi: 24 Ay
Bitkisel ürünler çok eski zamanlardan beri birçok biyoaktif molekülün tanımlanmasında öncü bileşikler olarak rol oynamaktadır. Bitkisel içerikli ürünler çeşitli hastalıkların tedavisi ve diğer sağlık yararları için yaygın olarak kullanılmaktadır. Bazı fitokimyasallar maddeler sentetik ilaç moleküllere kıyasla çok daha güvenli oldukları düşünülmektedir. Gastrointestinal rahatsızlıkları, kardiyovasküler bozukluklar, diyabet, kanser ve ülseratif kolit gibi uzun süreli, hatta çoğu durumda yaşam boyu ilaç tedavisi gerektiren kronik hastalıkların yaygınlığındaki artış nedeniyle, bitkisel ilaçlar sentetik moleküllere uygun bir alternatif olarak araştırılmaktadır. Ayrıca, son yıllarda yayınlanan çeşitli klinik öncesi ve klinik çalışmalarda, çeşitli patolojik koşullarda bitki kaynaklı ürünlerin güvenliği ve etkinliği bildirilmiştir. Modern bilimsel araştırmalar fitokimyasalların önemini ve özütlerin tüm bileşenlerle sinerji içinde çalışma yeteneğini doğrulamış ve çeşitli hastalıklarda kullanımlarının etkinliğini ve güvenliğini artırmaya odaklanmıştır. Modern farmakoloji, geleneksel tıbbi bitkilerin incelenmesiyle başlayıp, bireysel molekülleri ve standartlaştırılmış özütleri incelemeye devam ederken, modern farmakoloji giderek artan sayıda tıbbi bitkinin araştırmalarını iyileştirmeye ve yeni özelliklerini keşfetmeye odaklanmaktadır.
Peptik ülser sindirim sisteminin en yaygın rahatsızlığıdır. Peptik ülserler genellikle mide ve duodenumda oluşan gastrointestinal sistemdeki patolojik lezyonlardır. Peptik ülserlerin küresel yaygınlığının 100.000 kişide 200-250 olduğu tahmin edilmektedir ve gelişmekte olan ülkelerde daha yaygındır. Mide mukozasında savunma faktörleri (azalmış bikarbonat üretimi, prostaglandinler (PG’ler), nitrik oksit (NO) ve antioksidanlar) ve agresif faktörler (serbest radikaller, mide asidi ve pepsin aşırı salgılanması) arasındaki dengesizliğin hastalığın patogenezinde rol oynayan temel bir mekanizma olduğu bildirilmektedir. Peptik ülser geliştirme risk faktörleri arasında Helicobacter pylori enfeksiyonu, alkol tüketimi, stress, beslenme ve steroid olmayan antiinflamatuar ilaçların kullanımı yer alır. Çeşitli fitokimyasallar çeşitli enzim, inflamatuar medyatörleri ve/veya diğer yolları hedef alarak antiülser özelliği gösterdiği göstermektedir.
Kenevir (Cannabis sativa L.) tohumlarından elde edilen kenevir tohumu yağı sağlık açısından önemli özellikleri bulunmaktadır. Kenevir tohumu yağı fonksiyonel özelliklere sahip yağ asitleri (linoleik ve α-linolenik), tokoferoller ve steroller dahil olmak üzere çeşitli biyoaktif bileşenler açısından zengindir. Antiinflamatuvar ve antioksidan gibi biyolojik etkilere sahiptir. Kenevir tohum yağı fonksiyonel gıda maddelerinde bileşen olarak ve çeşitli hastalıkların tedavisinde uygulama alanı bulunmaktadır. Kenevir tohum yağı içeriğindeki fitokimyasal maddeler özel beslenme formülasyonlarının geliştirilmesi için fırsatlar sunmaktadır.
Çalışmada kullanılacak olan kenevir (Cannabis sativa) tohumu Kastamonu ilinde özel izinle üreten üreticilerden temin edilecektir. Kenevir tohum yağı soğuk sıkım yöntemiyle elde edilecektir. Elde edilen yağın içerik analizleri gaz kromatografisi-kütle spektrometrisi (GC-MS) kullanılarak belirlenecektir. Kenevir tohum yağının indometazile indüklenen peptik ülsere karşı potansiyel koyucu etkisi in vivo çalışmada gösterilecektir. Bu amaçla toplamda 35 adet erkek Sprague-Dawley erişkin sıçanlar kullanılacaktır. Kontrol gruplarında (n=7) bulunan hayvanlara herhangi bir uygulama yapılmayacaktır. Negatif kontrol grubunda (n=7) bulunan hayvanlara peptik ülser modeli (25 mg/kg) oluşturulduktan sonra herhangi bir uygulama yapılmayacaktır. Taşıt kontrol grubunda (n=7) bulunan hayvanlara peptik ülser modeli oluşturmadan beş dakika önce Tween-80 solution (0.5%) (kenevir tohum yağı çözücüsü) yapılacaktır. Pozitif kontrol grubunda (n=7) bulunan hayvanlara peptik ülser modeli oluşturmadan beş dakika önce lansoprazol (30 mg/kg) uygulaması yapılacaktır. Ü-KTY1 (n=7), Ü-KTY2 (n=7) ve Ü-KTY3 (n=7) isimli deney gruplarında bulunan hayvanlara peptik ülser modeli oluşturmadan beş dakika önce kenevir tohum yağı (0.1, 0.5 ve 1 mg/kg) uygulanacaktır. Deney süresi sonunda sakrifiye edilen hayvanlardan mide örnekleri alınarak a) mide içeriğinin pH ölçümü, b) ülser indeksi (Ulcer index and preventive index); c) histolojik değerlendirme (H&E boyama), d) oksidan/antioksidan parametreler (MDA, SOD, GSH, GPx, CAT) (ELISA), e) DNA hasarı (ELISA kiti ), f) inflamatuvar belirteçler (NF- κB, IL-1β, TNF-α, MAPK, MPO, iNOS) (ELISA ve WB), g) PGE2, COX-2 seviyesi (ELISA) , h) apoptoz parametreleri (Bax, caspase-3) (ELISA ve WB) araştırılarak gösterilecektir.
Planlanan proje başarılı bir şekilde tamamlandığında kenevir tohum yağının peptik ülser koruyuculuğu için patent başvurusunda bulunulacaktır. Böylece kenevir tohum yağının peptik ülsere karşı geliştirilecek olan destekleyici ürünün hayvan deneyleri tamamlanmış olacak ve ticari ürün aşaması veriler elde edilmiş olacaktır.
Eklenecek…
Eklenecek…